
Yılan Mı Karınca?
Vakit günaha pençe, diyara saklanmış
Öfkeli adamlar kurşun bilmişler savruldukları dev kırbaçları
Ayaklarına kapanan gök, kibirlerine berkitilen söylevdir bugün
Ya giderim, ya kalırım dünya bana yurt değil
Anılacak yegâneliğim yoktur, kaldırımların köşelerini yamamadan yağmur
Yalvarmadan bir eşikte, ölü gezginlere payidar olmadan
Sakalımı sıvayıp sabır değil de çile çekmek nedir ey karınca?
Safın belli mi bu kuraklıkta?
Kardeşim sırtıma pekişik bir ömrü taşıyor yanımda
Bakışların uzak köşelerini mavi bir kurdele ile açmak istiyor
Nafile mi saymalıyım içimden gelen korkunun örtülerini?
Yoksa sofa mı kurmalıyım cenazelerden önce kendi bildiğim gibi?
Zihnim donuklaştı, titriyorum yavru kedilerle taşrada
Biraz su, dilimi dışarıya salıyorum boğazıma dolanıyor
Dilimi Farsça'ya tamamlıyorum, kimseler görmüyor, alışıyorum.
Rüzgâr odanın bezgin karanlığını aydınlığa boyamakla şakrak
Dışarıdan gelen yorgunluk hasta ve bitap omuzlarıyla içeriye süzülüyor
Kesif koku, ömre yaklaşan ebediyetin gözlerime dolduğu haldedir
Gülmek, mendiline bakmakla eş değer bir serviliktir
Rakının hüzne sarmalanmış rengi, berrak ırmaklara karışıp akıyor önümüzde
Bardak şangırtıları, homurtular, kalın ömür hırıltılarını sayıyor zaman
Estiğinde kafasını çeviriyor sağa doğru, belki görmediğiyle münakaşa etmekte
İçini dökmeye hazırlamakta gün boyu harladığı çalışan ellerine
Ezmeden karıncayı, yoldan geçerken yılana sarılıyor bazan istemeden.
Sinemanın ucunda yürüyen cambazı iyi hatırlıyorsun
Beyaz perde gözüne, romandan çıkmış aksine sunmuş aşk odu insan
Durgun ve duyuyorsun hayatın ne manaya geldiğini uyumadan önce
Bilerek yürümek, yolun bildiğini bilmek değildir kardeşim
Ne berber güzelliğiyle tıraş edebilirsin şu sakallarını bahtiyarlığın
Ne de bilebilirsin taşlanmanın altında yatan sızının taşları derinden arzuladığını
İnen bir şeyleri dilemiyorsun çünkü gözlerine yaşlar biriktirdiğinde
Başkaları ağladı diye ağladığını görüyorum, yazık, diken gibi içimi öldürüyor
Güldür gül; fakirin gizine sadıkâne tek uçurumda tutuyorum kökümü
Tekrar ederek tereddüde aşiyân bekliyorum ellerimdeki ölümü
Çıplak gözlerime inen perdeyi sıyırarak.
